Biometrik sistemler ne kadar güvenilir? Bilgisayarlar yüzümüzü ve parmak izimizi tanıyabiliyor. Peki bu makineleri kandırabilir miyiz? Giriş güvenliği için yüz tanıma yöntemi, şifre girmenin yerini alabilir. Bir kişi maske kullandığında, biometrik sistem onu başka bir kişi olarak algılayabiliyor.

Bilgisayarlar, öğrenmek ve yüzümüzü tanımak için karmaşık algoritmalar kullanırlar. Fakat, bu sistemleri atlatmak aslında çok kolay.Avrupa Araştıma Projejelerinden biri, daha güvenli hale getirmek için biyometrik sistemlerin zayıf noktalarını araştırıyor. En gelişmiş biyometrik sistemlerin bile çok zayıf noktaları var. Farklı bir saldırı geldiği zaman buna karşı yeni bir önlem almak zorundayız.

Bu sebeple biyometrik sistemleri geliştirmek için büyük bir çaba var. Gerçek maskeler yüz tanıma sistemlerine meydan okuyordu. Ancak bilgasayar korsanları başka kişilerin fotoğraf ve videolarını paylaşmaya başlayınca araştırmacılar bu izinsiz girişler için bir program geliştirdi. Nesli Erdoğmuş, 3 Boyutlu Yüz Tanımlama Bölümü, Araştırmacı:

Bunlardan birincisi göz kırpması. kameranın karşısında kişinin gözünü kırpıp kırpmadığını kontrol edip bir saldırıyı tespit edebiliriz. ikincisi ise yüzün nasıl hareket ettiği, çünkü bir kağıda basılmış yüz ya da bir telefon ekranındaki yüzle gerçek yüz arasında 3 boyut farkı var.

Öncelikle göz kırpma taraması var. Program, kullanıcıdan o anda göz kırpmasını istiyor. Bu yöntemle başka birinin fotoğrafı kullanılarak sisteme giriş yapmak imkansız. Uyguladığımız bir diğer yöntem ise ‘hareketli tarama’ yöntemi. Gerçek bir yüzle, kağıda basılı bir yüz aynı şekilde hareket etmiyor ve sistem bunu ayırt ediyor. Araştırmacılar Yüz tanıma sistemleri üzerinde çalışıyorlar. Araştırmacılar insan dokusunu tanımaya çalışan analizler üzerinde çalışıyor.

Bu biyometrik program gerçek bir suratla, iyi bir maskeyi ayırt etmeye yarıyor. Denis Loctier, euronews: Yüz tanıma yönteminin biraz geliştirilmesi lazım. Belkide parmak izi yöntemi daha iyidir. Parmak izi yöntemi güvenlik tanımlaması açısından en mükemmel yöntem olarak düşünülür. Bilim adamları durumun böyle olmadığını biliyor. Gian Luca Marcialis, Unica Pra Laboratuvarı - Araştırmacı:

Son çalışmalar bize şunu gösterdi. Parmak izi sistemleri, elimde gördüğünüz herhangi bir marketten alınabilen bu yapay parmaklarla atlatılabiliyor.

Bir bardak alınıp laboratuvara götürüldü ve üzerinde oluşturulan parmak iziyle sahte bir parmak üretildi. Parmak izi, çıkabileceği uygun bir yüzeye mesela bir su bardağına basılıp dakikalar içerisinde kopyalanabiliyor. Hızlı ve ucuz bir yöntemle parmak izini bir sakız üzerine kopyalayıp orijinal deri dokusunu taklit ediyoruz. İster inanın ister inanmayın, birçok tarayıcı aradaki farkı bulamıyor.

‘Canlı ölçüm’ denilen çözüm yöntemi aktive edildiğinde, deri yüzeyi çok yapay ise sistem bunu kabul etmiyor. Görüldüğü üzere kurduğumuz sistem iki şeyi ölçüyor: Yeşil barla gösterilen ‘doku eşleme değeri’ nispeten daha yüksek gözüküyor. Kırmızıyla gösterilen ‘canlılık değerleri’ ise çok düşük. Yani çok gerçekçi parmak izi kullanan bir dolandırıcı bile güvenliği geçemez.

Yeni saldırılar gelmeye devam ediyor. Araştırma ve testler ise biyometrik güvenliği ayakta tutuyor.

www.tabularasa-euproject.org Copyright © European Commission 2014 / euronews 2014